29 Mayıs 2008 Perşembe

çocuklara cinsel eğitim

Yani "Birkaç aylık bebek cinsel eğitim alıyor" mu diyorsunuz?Evet. Mavi giysiler içinde bir kız bebek, pek sık karşılaştığımız bir durum değildir. Yani, "Anne-babanın bebeğin cinsiyetine uygun tutumları bebek doğar doğmaz başlıyor" diyebiliriz. Ona giydirilen giyeceklerden, seçilen renklerden, seslenme biçiminden sahip olduğu cinsel yapıya uygun davranışlar da başlıyor ve bu tutum değişmez bir biçimde sürdürülüyor. Aksi durumlar olursa, takdir edileceği gibi olumsuz bir eğitim veriliyor demek mümkündür. Bu eğitim sürecinde, içinde bulunan toplumun yönlendirmesi de rol alır. Toplumsal normlar ve ailenin özellikleri, bu süreç içinde önemlidir. Eğitim kendiliğinden başlamıştır ve kendiliğinden sürecektir.
Bebeklik döneminde cinsel eğitimin önemi nedir, nelere dikkat edilmelidir?
Cinsel kimlik ve cinsel özellikler insan için çok önemlidir. Cinsel kimliğin ilk adımları bebeklikte atılır. Anne baba olarak bebeğe yaklaşımımız ve ona sunduklarımız, oluşturacağı kimliğin ilk adımlarını oluşturur. Sağlıklı bir cinsel kimlik elde edebilmek için, biyolojik cinsel özelliklerle uyumlu tutumların gelişmiş olmasını bekleriz. Bu tutumlar bebeklikte başlar. Cinsel kimlik, kalıcı bir özelliktir ve ikiüç yaşında değişmez özelliklere dönüşür. Oyun dönemindeki bir çocuk için, erkek ya da kız olmak değişmez bir özellik olmuştur. Bu aşamaya birdenbire gelinmez, aşamanın ilk adımları bebeklikte atılmıştır. Çocuğa sunulan her şeyde (giyecek, saç bakımı, oyuncak...) cinselliği ile uyumlu olmak gerekir. Aksi durumda, çocuğu bocalamaya itebiliriz, ancak böyle bir durumda bile, çocuğun kendisi bir tercih içine girmiştir. Cinsel seçimin olmadığı bir çocukluk olamaz. Cinsel etkinlik ne zaman başlar? Birinci yılda, cinsel etkinliğe yönelik davranışları görmek mümkündür. İlk işaret olarak çocuğa sunulan oyuncaklarla oynama biçimi ve oyunlar ilk adımlardır. Bu adımlar içerisinde, anne babalar ve diğer büyükler önemli yer tutar. Genellikle huzursuzluk ve sorun yaratmayan bu tür etkinlikler, büyükler tarafından da desteklenir. Çocukların ve bebeklerin cinsel etkinlikleri içinde aileyi huzursuz edebilen ilk eylem mastürbasyondur. Küçük bir çocuk mastürbasyon yapar mı? Yapar ve bu durum aileleri çok huzursuz eder. Anne ya da babanın gözünde cinsel kimliği olmasına karşın, çocuğun cinsel etkinlik sergilemesi pek hoş karşılanmaz ve anne-baba ne yapacağını şaşırır. Ailenin öncelikle aklına gelen, çocuklarının cinsel bir eylem içine girdiğidir. Bu düşünce kısmen doğrudur. Bebeklik ve çocukluk döneminde yapılan mastürbasyon, ergenlikte ortaya çıkan mastürbasyona tam anlamıyla benzemez. Ergenlikle başlayan mastürbatuar eylemde, cinsel birleşmenin yarattığı zevki alma ve yaşama isteği vardır. Çocuklukta olan mastürbasyonda ise, zevki çağrıştıran bir taraf olsa da, bu tam olarak cinsel ilişki taklidi olarak görülmemelidir. Öncelikle mastürbatuar eylemin nasıl ortaya çıktığı irdelenmelidir. Özellikle kız çocuklarda, bu eylemin altında bedensel bir sorun aranmalıdır. Özellikle tuvalet eğitimi tamamlanmamış çocuklarda, sıklıkla idrar yolları ve genital organ hastalıklarının araştırılması gereklidir. Basit bir cilt sorunu bile, kaşıntı duygusunu doğurur. Bunun sonucu olarak, çocuk zaten meraklı olduğu bedenini keşif eylemlerine yeni bir alan daha katmış olur. İlgisinin sonucunda, hem kız hem de erkek çocukta genital bölgede kanlanma artacak ve bazı değişiklikler olacaktır. Bu durum çocuğun hem ilgisini çeker, hem de ona ayrı bir haz verir. Bu duygu, ergenin duyduğu hisse yakın olabilir. Ailenin yasaklayıcı ilgisi, çocuğun mastürbatuar eylemi tekrarlama isteğini kamçılar. Bazen mastürbasyonu, ilgi eksikliği çeken çocuklarda da görüyoruz. Bu durum "kendi ile ilgilenme" olarak değerlendirilebilir. Çok daha nadir olarak, başka hastalıkların da habercisi olarak mastürbasyon ortaya çıkar. Bu nedenle, mastürbasyon karşısında anne babanın ilk yapacağı iş, bir hekimden, özellikle bir çocuk hekiminden yardım istemek olmalıdır. Gerekirse bu durumu bir çocuk ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı ile de paylaşmaları önerilmelidir.


UYARI:Bu sayfadaki metin sadece bilgilendirme içindir. Hiçbir zaman kendikendine tanı ve tedavi amacını taşımaz. Herhangibir sağlık probleminiz varsa mutlaka Doktorunuza danışmanız gereklidir.

Hiç yorum yok: